26 Haziran 2012 Salı



Felsefe Kulübü
Sevdiğinle yaşamak güzel; ama yaşam zordur. Uğraş ister birliktelik ve çiçek gibidir sevgi.. Bilin ki, sevginin can suyudur ilgi. Kavga olacak doğal ki. Sözcükler yüreğini delmezse, hoştur dövüş sonrası barış... Kişilikte olursa yarış, kim kimi sindirirse kazanır sanmayın. Böylesi yarışta kaybeden, kaybeder. Kazanan da kaybeder. Yaşamı paylaşmak, sevgiyi paylaşmaktır. Anlaşmaktır. Vermeden alınamaz tek şeydir mutluluk. Önce ver; sonra al... Aldığını vermek, ödeşme; verdiğini almak, haktır. Sevgi sıcak yataktır. Sıcak uyumak, yatağında dokunmaktır sevdiğine. İnanın; çok zordur dokunmak, istemediğin bir tene!
  [ Erich Fromm - Sevme Sanatı ]

Felsefe Kulübü
‎''Nerde canlı gördüysem, orda güç istemi gördüm… Uşağın isteminde dahi, efendi olma istemini gördüm… Güçlüyü hizmet etmeye kendi istemi kandırır güçsüzü… Bu istem, daha güçsüzlere efendilik etmek ister de ondan… Vazgeçmek istemeyeceği tek hazdır bu… Ve küçük, nasıl en küçüğün üstünde keyif sürebilmek, güç yürütebilmek için büyüğe boyun eğerse, en büyük de öyle boyun eğer de, güç uğruna hayatını tehlikeye atar… En büyüğün boyun eğmesi, korkulu olanı, tehlikeyi göze almaktır… Ölüm için zar atmaktır… Ve nerde özveri, hizmet ve sevgi bakışları varsa, orda efendi olma istemi de vardır… Güçsüz, dolambaçlı yollardan sokulur kaleye… Güçlünün ta bağrına… Ordan güç çalar… Ve hayat kendisi, şu sırrı açtı bana… Bak dedi… ‘Ben hep kendini alt etmesi gerekenim…’ Doğru, siz ona doğurma istemi, ya da bir amaca daha yüksek, daha uzak, daha çeşitli bir şeye yönelmiş bir itki dersiniz… Ama bunların hepsi birdir… Bir tek sırdır… ''
Kendini Altetme Üstüne - Friedrich Nietzsche
Böyle Buyurdu Zerdüşt

25 Haziran 2012 Pazartesi

ŞEMS İN AŞK TANIMI


Felsefe Kulübü Osho / İki düşman dilencinin hikayesi
  ''Ormanda yangın çıkmıştı. Bacakları olmayan dilenci kaçmaya kalksa asla yeteri kadar hızlı olamayacaktı. Ve gözleri kör olan dilencinin de çıkış yolunu bulması neredeyse imkansızdı! Ama bu acil bir durumdu. Kör olan, bacakları olmayana seslendi: " kurtulmanın tek yolu var, seni omuzlarıma alacağım. Sen benim gözlerim olacaksın, ben de senin bacakların." Ve kurtuldular. Bu masal dilencilikle değil, bizim halimizle ilgilidir aslında... Yanmakta olan biziz, orman değil. Akıl tek başına kördür. Bizi ormandan çıkartamaz. Zira sadece bacakları vardır. Sürekli tökezler, hangi yöne gideceğini bilemez. Düşe kalka yara bere içinde kalır ve kendine zarar verdikçe "hayat anlamsız" diye düşünmeye başlar. Dünyadaki bütün entellektüeller bunu yapar. Kalp ise bacakları olmayan dilencidir. Görür, hisseder ama onu harekete geçirecek bacaklardan yoksundur. Olduğu yerde kalır ve bekler... Bir gün akıl anlayacak ve kalbinin gözlerini kullanabilecektir. İkisi bir araya gelince yangından kurtulabilir. Ama aklın, kalbi omuzlarının üstünde kalbullenmesi gerekir. Bilgelik kalp ile aklın buluşmasıyla ortaya çıkar. Kalp atışlarınla aklının ürettikleri arasında uyum yaratma sanatını bir kez öğrendiğin zaman, bütün sırrı avuçlarının içine alırsın: Bütün gizemlerin kapısını açacak maymuncuğa sahip olursun."

24 Haziran 2012 Pazar


Kendimi her zaman mutlu hissederim...
Neden biliyor musunuz?...
Çünkü kimseden bir şey ummam...
 Beklentiler daima yaralar...
 Hayat kısadır...
Öyleyse hayatınızı sevin...
Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin...
Konuşmadan önce dinleyin,
Yazmadan önce düşünün,
Harcamadan önce kazanın,
İncitmeden önce hissedin,
Nefret etmeden önce sevin,
Vazgeçmeden önce çabalayın,
Ölmeden önce yaşayın.
Hayat budur... Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun....
William Shakespeare

23 Haziran 2012 Cumartesi





‎"Acaba İncil'in başındaki ünlü öykü sahiden anlaşıldı mı?




Yaşlı Tanrı, tümüyle yetkin bahçesinde zevk-ü safa gezisindedir ama canı sıkılıyordur. Can sıkıntısıyla tanrılar bile baş edemez. Ne yapsın? İnsanı icad eder, insan eğlendiricidir... Ama gelin görün ki, bu kez de insanın canı sıkılmaya başlar. Tanrı bütün cennetlerin tek derdi konusunda son derece anlayışlıdır: hemen başka hayvanlar yarat...ır. Tanrının ilk hatası: İnsan için hayvanlar eğlendirici değildir.

O zaman tanrı kadını yaratır. Ve sahiden de, işte, artık an sıkıntısının sonu gelmiştir. Ancak başka şeylerin sonuyla birlikte! Kadın tanrının ikinci hatasıdır. "Kadın özü bakımından yılandır, bütün belalar kadından gelir." Bunu da her rahip bilir: "Demek ki bilim de ondan gelir"... İlkin kadından öğrenir insan Bilgi Ağacı'nın meyvesinin tadını. Ne olmuştur?

Yaşlı Tanrı'yı bir cehennem korkusu sarar. İnsanın kendisi, onun en büyük hatası olmuştur;kendine bir rakip yaratmıştır. Bilim, tanrısallaştırır, insan bilimsel hale gelince, rahiplerin ve tanrıların sonu gelir!

Bilim, ilk günahtır. Bütün günahların tohumudur. Yalnızca budur ahlak: "Bilmeyeceksin!"

Bilime karşı kendini nasıl savunmalı? Uzun süre ana sorunu bu oldu Tanrının. Yanıt: İnsanı kov gitsin cennetten! Mutluluk, aylaklık, düşünce üretir ve bütün düşünceler kötüdür. İnsan düşünmemelidir. Ve dertleri icat eder, dertler insanın düşünmesine izin vermez...


(Nıetzsche-Deccal)

20 Haziran 2012 Çarşamba


Silahı güçlü olan ordu yenilir; 
odunu sert olan ağaç kesilir.

Gerçekten de katılar ve güçlüler aşağıda,
esnekler ve güçsüzler yukarıdadır.



Lao Tzu 

16 Haziran 2012 Cumartesi

ÖZGÜRLÜK YAŞAMI KUTSAMAKTIR



"Hiç bir düşünüşün, hiç bir devletin, kurumun, ideoloji, din, tanrı, kişi yada otoritenin haklarım ve özgürlüklerim üzerinde hakkı ve yetkisi yoktur. Eylemlerimi tam olarak kabulleniyor ve hiç bir şeyden şikayet etmiyorum. Hiç bir engel ve hiç bir düşman gerçek değil. Bütün çirkinliklerin ötesi var, bütün güzelliklerin sonrası da. Çabam güzellik ve ihtişamı bir an olsun duyumsayabilmek ve yaşamı kutsamaktır. Özgürlüğüm özgürlüğünüz olsun.." 

15 Haziran 2012 Cuma

Gündüz güneşe, gece yıldıza ihtiyaç kalmasın.....




Dolu dolu yaşa hayatı,

Dilini keşkeler sarmasın.

Ve öyle birini sev ki;

Gündüz güneşe, gece yıldıza ihtiyaç kalmasın.....

Can Yücel

KALİTE BİR ERDEMDİR

 Felsefe Kulübü


Kalite bir erdemdir! 
O kendini; Mekandaki yaşantıda 
Düşüncedeki derinlikte 
Sevgideki cömertlikte 
İfadelerdeki gerçeklikte 
İdaredeki düzende 
Eylemdeki etkide 
Doğru zamandaki doğru harekette gösterir… 
 (Lao Tzu)